Forum Kahkaha
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Uyeols10


Join the forum, it's quick and easy

Forum Kahkaha
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Uyeols10
Forum Kahkaha
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2

Aşağa gitmek

I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Empty I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2

Mesaj  Usta Paz Eyl. 27, 2009 4:59 pm

İNKILÂP

« … Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâplar ebedileştirilemez. Fakat biz inkılâba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız, yalnız muhabere meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü. Biliyorsunuz ki Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta vesair memleketlerimizde bir çok isyanlar meydana geldi. Ve bunların hepsi bastırıldı. Temenni ederim ki, bu dökülen kanlar yeterli olsun ve bundan fazla kan dökülmesin… »

22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halkla
Konuşma.

« Arkadaşlar ; inkılâbımız Türkiye’nin asırlar için saadetini garanti etmiştir. Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır. »

11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.

« … Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde lâyık olduğumuz yeri de temin edecektir… »

16.09.1924, Trabzonlularla Konuşma.


« … Bu inkılâp, kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi ifade etmektedir. Bugünkü devletimizin şekli, asırlardan beri gelen eski şekilleri bertaraf eden, en gelişmiş tarz olmuştur. »

05.11.1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında.


« Türk milleti çok büyük olaylarla isbat etti ki, yenilikçi ve inkılâpçı bir millettir. Son senelerden önceki devirlerde de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeye, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir. Fakat hakiki faydalar görülemedi. Bunun sebebini araştırdınız mı ? Bu sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır. »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.



« Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılâplarımızın asıl gayesi budur… »

30.08.1925, Kastamonu’da, 2. Konuşma.

İNSAN

« … İnsanlar; âdetlerini, ahlâklarını, hislerini, eğilimlerini, hattâ fikirlerini geliştirme ve terbiyede, içinde yetiştiği toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar… »

18.06.1922, Claude Farrere’in Mustafa Kemal’i Ziyaret
Etmek Üzere İzmit’e Gelişinde.


« İnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal hedeflere yürümelidirler… »

27.06.1926, Gazetecilere Verdiği Demeç.



« İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. »

(1937)


« İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. »
(1937)


İRTİCA

« … Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (İrtica) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır… »

18.01.1923, İzmit’te Halk İle Konuşma.



« Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar. Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır. Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi olarak kabul ederler. Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler… »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

İSTANBUL

« … İstanbul bizimdir. Bununla birlikte boğazlar ve Marmara denizi için başkentin emniyeti temin edilmek şartıyla bir hal tarzını kabul etmeye hazır bulunmaktayız… »

Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç.



« … İstanbul şehri, milletimizin sonsuz çalışma ve fedakarlığının ürün verdiği yerdir. Gerçekten; milletimizin maddî ve manevî varlığını yücelten anıtlar, kurumlar ve medeniyet eserleri İstanbul’da yoğunlaştırılmıştır. »

01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.



« İki büyük dünyanın buluşma noktasında, Türk vatanının süsü, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir… »

01.07.1927, İstanbul Halkı Temsilcileriyle Dolmabahçe
Sarayında Yapılan Bir Konuşma.

İSTİBDAT

« … Bir istibdadın varlığı ile ilgili işaretler’in izahı, bence mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun bütün liderleri ve mensupları Türkiye’de her türlü istibdadı kökünden yıkmak için ve memleket ve millete tam bir hürriyet kazandırmak için bugüne kadar milletle beraber hayatlarını ortaya koymaktan çekinmemiş ve hiçbir vakit çekinmeyecek insanlar olduğuna göre, işaret olunan istibdat herhalde mevcut değildir… »

11.12.1924,Times Muhabirine Demeç.



« Geleceğini, kendisini zincire vuran şahıslara terk eden milletler, o şahısların keyif ve isteklerine oyuncak olmaya karar vermiş, rıza göstermiş kabul edilirler. Bu türlü milletler, talihini ellerine teslim ettiği insanlar başarılı oldukça, o insanların daha kuvvetli baskısı altında kalırlar. Başarılı olmazlarsa felâket, yok olma yalnız o insanları değil, onlara bağlı olan bütün toplumu kapsar.… »

03.01.1922, General Frunse’nin Ziyafetinde.

İSTİKLÂL

« Ya İstiklâl, ya Ölüm !
(1919)


« … Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın bir gereği kabul etmiş ve bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. »

18.06.1922, Claude Farrere Şerefine Verilen Çay Ziyafetinde

İSTİKLÂL MAHKEMELERİ

« … Yüce Meclisin kurduğu İstiklâl Mahkemeleri sayesinde çabuk ve adaletli surette birçok fenalıklara son verilmiştir. Bugün memleket medenî kanunlar ve sürekli yargı dereceleri ile güvenliği sağlamaya yeterli bir hale getirilmiştir. »

01.03.1921, T.B.M.M., 2.Toplanma Yılını Açarken.

İSTİKLÂL-İ MALÎ
Malî Bağımsızlık

« … Bugünkü mücadelelerimizin gayesi, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak mali kuvvet ile yaşar… »

01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.

İŞ BANKASI

« İş Bankası kurumu, Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlı başına yer alacaktır. Bu kurum kıymetsiz bir servetin bile ekonomik hayatta fert menfaatlerine kullanılmayıp ulus menfaatine kullanılmasından çıkabilecek olan büyük neticeleri, az bir zamanda ve özellikle yepyeni bir devlet kuruluşunun türlü inkılâp güçlükleri içinde evrensel bir surette fiilen göstermiştir. »

26.08.1936, İş Bankası’nın 10. Kuruluş Yıldömünde.

İZMİR


« İzmir her yönden Türk memleketidir, Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Yunanlılar İzmir’de hiçbir tarihî ve ırkî hakka sahip değillerdir… »

17.01.1921, United Telgraph Muhabirine Demeç.


« İzmir kırk asırlık bir ata yurdudur. İzmir bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla beraber coğrafî konumu dolayısıyle ekonomik ve siyasî çok büyük bir öneme sahiptir. İşte bundan dolayıdır ki, Türkiye’yi mahvetmek isteyen düşmanların herşeyden evvel bakışları bu tarihî, bu mühim beldeye döner. Nitekim düşmanlarımız en evvel burasını işgal etmişler, ondan sonra daha doğuya ilerlemişlerdir… »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Bir Konuşma.

J

JANDARMA OKULLARI


« … İç güvenliğin sağlanmasında en mühim ve maddî vasıta olan jandarma teşkilâtı, önemli birlikler ilâvesi ile güçlendirilmiş ve çeşitli jandarma okulları açılmıştır. »

01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.

K-l
K

KABOTAJ

« Kabotajın, bu sene içinde, sadece ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünçle anmak isterim. »

1.11.1926, 2. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.

KADIN

Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı
gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. »

(1923)

« Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. »

(1923)

« Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. »

.................................................. .................................................. ............(1923)

« ... Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. »

..........................................31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

« ... İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve mufavvak olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hemde kadınlarımızın kazanmaları lâzımdır.... »

.................................................. ........... 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

« ... Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini gözardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin ? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin ? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir.... »

.................................................. ......30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.

KANUN

« ... Kanun koyan insanlar birtakım seçkin özelliklere sahip olmak mecburiyetindedirler. O özelliklerden birincisi şudur efendiler: Kanun teklif eden, Kanun yapan, kanun koyan bir insan insanlığın bütün hislerini bütün ihtiraslarını herkesten daha çok sezer ve bilir. Fakat nefsini herkesten çok va tamamen bütünüyle bunlardan ayırt etmek kudret ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliklere sahip olmayan, insanlar insan topluluğu için kanun yapmak hak ve yetkisinden men edilmiştir. Efendiler kanunlar hislere dayanarak ve uyularak yapılmaz. »

.................................................. ............................................1. 12. 1921, TBMM.

« Günün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir. »

.................................................. .................................................. ................(1925)

KAPİTÜLÂSYON



« ... Kapitülâsyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz. Adlî, malî veya askerî kapitülâsyonların hiçbirini tanımıyoruz. »

....................................26. 09. 1922, Chicago Tribun’un İzmir’e Gönderdiği
Muhabirine Verilen Demeç.

« Bana Avrupalıların ve bilhassa Fransızların doğudaki yararlarından bahsediyorsunuz. Her şeyden evvel şurası bilinmek lâzımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülâsyonların devamını asla kabul etmeyecektir. Şayet yabancı uyruklular eskiden olduğu gibi, bundan sonra da kapitülâsyonlardan istifade etmeyi düşünüyorlarsa, aldanıyorlar. Kapitülâsyonlar bizim için mevcut değildir ve asla mevcut olmayacaktır. Türkiye’nin istiklâli her sahada tamamen ve eksiksiz onaylanmak şartıyla kapılarımız bütün yabancılara açık kalacaktır… »

2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç.

« … Millî hududlarımız dahilinde bulunan toprakların bize verilmesinde israr edeceyiz. Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz. İşte bütün istediklerimiz budur… »
2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç

« … Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece nefret edilen birşey olduğunu size tarif edemem. Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvafak olacaklarını planlayan ve hayal edenler bu konuda pek çok aldanıyorlar. Zira, Türkler kapitülâsyonların devamının kendilerini pek az vakitte ölüme sevkedeceğini pek iyi anlamışlardır… »

25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’a
Çankaya’da Verilen Beyanat.

KIYAFET

« … Her milletin olduğu gibi bizim de millî bir kıyafetimiz varmış. Fakat inkar edilemez ki, taşıdığımız kıyafet o değildir. Hatta millî kıyafetimizin ne olduğunu bilenler içimizde azdır bile. Medeni bir insan bu tuhaf kıyafete girip dünyayı kendine güldürür mü ? »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.

« Devlet memurları bütün milletin kıyafetlerini düzeltecektir. Fen, sıhhat açısından pratik olmak itibariyle, her görüş noktasından tecrübe edilmiş medeni kıyafet giyilecektir. Bunda tereddüde yer yoktur. »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.

« … Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü
şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet, ne millidir ve ne de uluslararasıdır. O halde kıyafetsiz bir millet olur mu arkadaşlar ?
… Medeni ve uluslararası kıyafet bizim için çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafetir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantalon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayanı olmak üzere güneşten koruyan başlık… »

28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

KOLORDU KUMANDANI

« … Kolordu kumandanı demek Efendiler, dünyanın her yerinde, her millete, en büyük kumandan demektir. Kolordu kumandanından sonra başka büyük kumandan yoktur… »

14.08.1920, TBMM.

KOMÜNİZM

« Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal şartları, dinî ve millî ananelerinin kuvveti Rusya’daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini doğrular bir mahiyettedir… »

6.02.1921, Hâkimiyet-î Milliye.

KÖYLÜ

« Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür. »

(1922)

« Köylü hepimizin velinimetidir. Bu soylu unsurun refahını düşüneceğiz. »

20.07.1931, Eskişehir’den geçerken. « Zahire ticaretinde ziyan ettiğini » söyleyen Uluçayırlı Hasan Efendi’ye hitaben söylenmiştir.

KÖYLÜ KADINI

« Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur. »
(1923)
KURAN-I KERİM

« Sonra Kur’anın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe’ye tercüme ediliyor… »

30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.

KURTULUŞ

« Türk milletinin kalbinden, vicdanından sanih ve mülhem olan en esaslı, en bariz arzu ve iman malum olmuştu : Kurtuluş. »

(1927)

L
LAİKLİK

« Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. »
(1930)

« Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır. »
(1930)

LATİN HARFLERİ

« … Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. »

1.11.1928, TBMM, 3. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.

LOZAN BARIŞI


« Lozan antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir. »

24.07.1933, Hakimiyet-î Milliye.



« … Lozan barışı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasi bir zafer teşkil eden bu antlaşmanın Osmanlı Tarihinde benzeri yoktur. Milletimiz bununla haklı olarak iftihar edebilir ve Türk milletin yüksek bir eseri olan bu antlaşmanın yüksek kıymetini takdir etmesi lâzım gelen gençliğin bunu mazide yapılmış antlaşmalarla kıyaslanması gerekir. »

26.07.1927, Dolmabahçe Sarayı, Lozan Barış Antlaşması Hakkında.

M
MALİYE MEMURU

« … Maliye memurları da iç işleri memurları gibi halkla daimî teması olan teşkilâttır. Bunların da, halk ile temaslarında, halk için çalışan bir halk hükümetin tabii niteliği olan azami dikkat ve ihtimam göstermek ve âzami emniyet ve inan vermek özelliklerinin ortaya çıkmasına bilhassa özen göstermeleri lâzımdır. »

1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.

MECELLE

« Efendiler ! Bizim elyevm mevcut olan kanunu medenimiz mecelledir. Bu kanunu medenî takriben yarım asır evvel Cevdet Paşa merhumun taktı riyasetinde bir heyet-î ilmiye marifetiyle tertip olunmuştur… »

1.03.1922, TBMM, 3. Toplanma Yılını Açarken

MEDENİ ESER

« … Dünyada her miletin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle orantılıdır. Medeni eser meydana getirmek kabiliyetinden mahrum olan milletler, hürriyet ve bağımsızlıklarından soyutlanmaya mahkumdurlar… »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.


MEDENİYET

« … Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir, ve bir milletin gelişmesi için bu tek medeniyete katılması lazımdır… »

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

« … Medeniyet yolunda yürümek başarılı olmak hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar, umumî medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar. »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.


« Efendiler, medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen sahasında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve ilerleme yolu budur… »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.


« Türk milletinin istidâdı ve kâti kararı medeniyet yolunda durmadan ilerlemektir. »
(1924)

« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz. Medeni olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümul ve yükselmeye uyamadıklarından ne büyük felaketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve sonuç olarak son felaket çamuruna batışımız bundandır… »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.

« … Medeniyet öyle bir kuvvetli ateştir ki ona ilgisiz olanları yakar ve mahveder. »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.


« … Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. »

26.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

« Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı medenidir. Tarihte medenidir, hakikatte medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle, zihniyetiyle medeni olduğunu ispat ve göstermek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla, yaşayış tarzıyla medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Sonuç olarak medeniyim diyen, Türkiye’nin hakikaten medeni olan halkı başından aşağıya dış görünüşüyle dahi medeni ve gelişmiş insanlar olduğunu göstermeye mecburdurlar… »

28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

« Medenî olmayan insanlar, medenî olanların ayakları altında kalmaya maruzdurlar.

10.10.1925, Akhisar’da Bir Konuşma.

« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır… »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.

MEMLEKET

« Memleket mutlaka modern, medenî ve yepyeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. »

(1923)

MESULİYET (SORUMLULUK)

« Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır. »

1919, Belleten, C. VIII, s. 28.

MEYDAN MUHAREBESİ

« … Harb, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlâklarıyla, harslarıyla özet olarak bütün maddi ve mânevi kudret ve faziletleriyle ve türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakikî kuvvet ve kıymetleri ölçülür… »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.

MİLLET


« Bugün vatanımızla bir millî kudret varsa o cereyan, felâketlerden ders alan milletin kalb ve dimağından doğmuştur. »

(1919)

« Millete efendilik yoktur; hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur. »

(1921)

« … Milleti millet yapan, ilerleten ve yükselten kuvvetler vardır : fikir kuvvetleri ve sosyal kuvvetler… »

27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.


« Bilelim ki kazandığımız başarı, milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıları, zaferleri ileride de kazanmak istiyorsak, ayni esasa dayanalım, aynı yolda yürüyelim. »
(1923)




« Milletlerin siyasetinde ancak menfaatleri vardır. Kimsenin kimseye dost olmayacağını bilelim. »


(1933)



« Millet sevgisi kadar büyük mükâfat yoktur. »


(1935)


« … Kuvvet birdir ve o milletindir… »


1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3.Toplanma Yılını Açarken.

MİLLETLER CEMİYETİ

« Milletler Cemiyeti, henüz kesin ve etkili bir vasıta olduğunu ispat etmemiştir. Diğer taraftan, Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, ortak amaçlarının gerçekleşebilmesi için çalışabilecekleri tek teşkilattır. »

21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.

MİLLETVEKİLİ

« Sayın milletvekilleri; Ağır ve önemli işleriniz, size, millet yolunda, esaslı hizmetler hazırlamaktadır. Milletin sevgileri hayırlı ve faydalı çalışmalarınızda sizinle beraberdir. »

1.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


MİLLETVEKİLİ

« Sayın milletvekilleri; Ağır ve önemli işleriniz, size, millet yolunda, esaslı hizmetler hazırlamaktadır. Milletin sevgileri hayırlı ve faydalı çalışmalarınızda sizinle beraberdir. »

1.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.

MİLLÎ AHLÂK

« … Millî ahlakımız medeni esaslarla ve hür fikirlerle beslenmeli ve takviye olunmalıdır… »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.

MİLLÎ CEMİYETLER


« Esasen Doğuda ve Batıda, hemen memleketimizin her tarafında müdafaa ve milletin ve memleketin haklarını korumak için cemiyetler kurulmuştur. Bu cemiyetler düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek amacıyla millî vicdanın azim ve iradesinden doğmuş tek teşkilât idi. »


24.04.1920, TBMM.

MİLLÎ EĞİTİM



« İyileştirilecek şeyler ekonomi ve eğitimdir. Bu sayede memleket imar edilecek millet refah sahibi olacaktır. »


Ocak 1922, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin’e Demeç.


« Eğitim ve öğretimde tatbik edilecek usul, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir baskı (hükmetme) vasıtası yahut medeni bir zevkten çok, maddi hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanışlı bir cihaz haline getirmektir. »

(1923)

« Hükümetin en verimli ve en mühim vazifesi milli eğitimle ilgili işlerdir. Bu işlerde başarılı olabilmek için öyle bir program takip etmeye mecburuz ki, o program milletimizin bugünkü haliyle, sosyal, hayati ihtiyacıyla muhitin şartları ve asrın icaplarıyla tamamen orantılı ve uygun olsun. Bunun için büyük fakat hayali ve çapraşık düşüncelerden tamamen vazgeçerek hakikate kuvvetle bakmak ve elle temas etmek lazımdır. »

(1922)


« Eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak bir milletin hayat mücadelesinde maddi manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. »

01. 11. 1928. 3. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.

MİLLÎ HÂKİMİYET

« … Kesinlikle tekrar ederim ki milletin hâkimiyeti sonsuzdur. »

19.01.1923, Anadolu Ajansı.

« Hâkimiyeti milliye, milletin namusudur, haysiyetidir, şerefidir. »

7.02.1923, İkdam.

« Hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı temel millî egemenliktir. »
(1923)

« Yeni Türkiye hükümetinin öz cevheri millî egemenliktir. Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğidir. »

(1923)

« Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma

MİLLÎ TERBİYE

« .. Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriyetinin yeni nesle vereceği terbiyenin millî terbiye olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra… »

22.09.1924, Samsun Öğretmenleriyle Konuşma.

MİLLÎ TEŞKİLÂT
(TEŞKİLÂT-I MİLLİYE)

(Teşkilâtı milliye ne zaman başladı? sorusuna cevabı.)

« Mütarekeden hemen sonra ve vatanın her tarafında hemen aynı zamanda »

13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.

(Asıl amacı nedir? sorusuna cevabı.)

« Asıl amaç vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlamaktır.»

13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.
Usta
Usta
[scroll]Yönetmen[/scroll]
[scroll]Yönetmen[/scroll]

Yaş : 27
Nerden : Hemen Karşıdan
Mesaj Sayısı : 424

Tecrube Puanı
Karizma Derecesi:
I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Imgleft20000/20000I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Emptybarbleue  (20000/20000)
Tecrube Puanı:
I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Imgleft20000/20000I-Z Mustafa Kemal Sözleri 2 Emptybarbleue  (20000/20000)

http://forumkahkaha.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz